http://weblog.sozlukspot.com/
Üye olup paylaşımda bulunabileceğiniz bir alan :)
25 Mart 2012 Pazar
21 Mart 2012 Çarşamba
Aşk...
''Aşk, bir adet çok seven insan ile 1 adet daha az seven insan arasında olur her zaman. Daha az seven her zaman daha çok seveceği birini arar ve bir gün bu ideali doğrultusunda çekip gider. Kendisini daha az seven birini çok sever."
Bernard Scheder
Bernard Scheder
14 Mart 2012 Çarşamba
İncesaz...
'Mazi kalbimde bir yaradır
Bahtım saçlarımdan karadır
Beni zaman zaman ağlatan
İşte bu hazin hatıradır'
Bu kadar hızlı değişiyo olmama ve bu içimdeki sessizliğe şu anda dışardan hayretle bakıyorum....
Beni ne bekliyo acaba ne zaman buna benzer bi şeyler hissetsem çok sağlam değişiklikler yaşamıştım hayatımda..'Bu rüyadan kalkmak için acı çekmeliyim' demiştim yıl kaçtı 2005 ti galiba bu cümleyi kurduğumda şimdi yıl 2012 ve benim kendimle kaldığımda ki ilk anımda aklıma ilk gelen cümle yine bu.. Nasıl hatırlayabilirim 7 yıl önce söylenen bir sözü düşünüyorum . Ve dün gibi aklımda olduğunu fark ediyorum.. Odanın içindeki o fiskos masasının o saks mavisi soğuk saten kumaşının üzerine bir harf çizmiştim alalade..Canım dostum bi anda odanın kapısını açmıştı üstünü değiştirip silkelemişti beni hayırdır diyerek.. Ve ağzımdan bu cümle çıkmıştı..
Bide neyi fark ediyosun biliyo musun yıllar geçti ben para kazandım yaşım ilerledi olması gereken şey benim özgürleşmemdi. Halbuki ben seçimlerimle kendim bağlamışım ellerimi.. Hiç bu kadar çaresiz kalmışmıydım bilmiyorum ama hem olduğumdan daha yalnız hem en az özgür ve bi o kadar çaresizim şimdi..
Beni ne bekliyo acaba ne zaman buna benzer bi şeyler hissetsem çok sağlam değişiklikler yaşamıştım hayatımda..'Bu rüyadan kalkmak için acı çekmeliyim' demiştim yıl kaçtı 2005 ti galiba bu cümleyi kurduğumda şimdi yıl 2012 ve benim kendimle kaldığımda ki ilk anımda aklıma ilk gelen cümle yine bu.. Nasıl hatırlayabilirim 7 yıl önce söylenen bir sözü düşünüyorum . Ve dün gibi aklımda olduğunu fark ediyorum.. Odanın içindeki o fiskos masasının o saks mavisi soğuk saten kumaşının üzerine bir harf çizmiştim alalade..Canım dostum bi anda odanın kapısını açmıştı üstünü değiştirip silkelemişti beni hayırdır diyerek.. Ve ağzımdan bu cümle çıkmıştı..
Bide neyi fark ediyosun biliyo musun yıllar geçti ben para kazandım yaşım ilerledi olması gereken şey benim özgürleşmemdi. Halbuki ben seçimlerimle kendim bağlamışım ellerimi.. Hiç bu kadar çaresiz kalmışmıydım bilmiyorum ama hem olduğumdan daha yalnız hem en az özgür ve bi o kadar çaresizim şimdi..
7 Mart 2012 Çarşamba
İyi olmak kolaydır , zor olan adil olmaktır!
Hayatımdaki insanlar hakkında bir tez yazmak isterdim,
Cevapları benim, soruları onların yazdığı bir anketten oluşan..
Bazen ruhumu bedenimden kovmak isterim, dışardan birinin doğrularımın ne kadar da yanlış olduğunu görmesi benim bunu yaşayıp her seferinde pişman olmamdan iyidir..
Şu hayatta hata yapmaktan korkmak zorundaydım hep, bu yüzden kolay kolay hata payı vermem kendime...İyi tarafları var elbet eyvallahınız kendinizedir..
Her insanın bir etiketi olsun isterim, baktığımda kaç derecede yıkayacağımı bilmem ya da bünyesi ağartıcı kaldırır mı görmem gerek...
Bana benzeyen bir insan beni rahatsız eder, neyi yanımdaki gibi yapıyorsam -yada o benim ki gibi- koşarak uzaklaşmak isterim...
Dünyaya bir kez daha gelsem bir canlı değil bir nesne olmayı seçerdim. Bir kapı olabilirim mesela.. Düşünsenize insanların iç dünyalarını dış dünyalarından ayıran tek aralık bir kapı aralığıdır. Kapı olursam da rengim toprak rengi olmalı yer altı ve üstünün aralığı da bu değil mi?
Kaç yaşında öleceğimi bilmek isterim, güzelliğimin doruğunda jübile yapmak en doğru zaman olabilir..
Çevremdeki her kadın ya da her erkek bir mazi ise.. Onları tarihe ben yazmak isterim... Kaderlerini yazamam belki ama birer kitap olsalardı isim anneleri ben olabilirim( başka bir gün hayatımdaki varlıklar ve değişen isimleri' nden devam edeceğim bu mevzuya)
Bir şarkı olsam sadece nakarattan ibaret olurdum sanırım. Alışkanlıklarından ve alışmışlıktan zor vazgeçenlerdenim çünkü..Zaten kendini yenilediğini düşünen adam bir yanılgı içindedir. Dikkatli baktığında herkesin kendi etrafında döndüğünü fark edersin.. Dünya, gezegenler ve niceleri tek ortak nokta olduğu yere geri döne döne başa dönmeleri değil mi :)
Benden daha güzel ya da daha akıllı kadınlardan hoşlanmam onlarda nedense benden hoşlanmaz tamam benim olayım belli de size ne oluyo a.q!
Paylaşmak istediklerim ve paylaşmak istemediklerim arasındaki çizginin koordinatlarını ben hesaplarım, size ne hacet , ne kimsenin eksenine girerim ne de kolay kolay eksenimde dönme şansı tanırım çiğ süt içtiğini düşündüğüm insan evladının..
Alışkanlık yapma ihtimalim paylaştıklarımızla düşünce rengimizle paraleldir o yüzden bi türlü oynayamam,anında bir mimikle senden ne kadar haz ettim anlaman an meselesi...
Bu dünyada ne ateistten ne katilden ne sapıktan ne hırsızdan ne arsızdan korkarım, içten pazarlıklı tipten korktuğum kadar!
Şu hayatta neler yaşadım neler paylaştım ve neler başardım biliyorum ama yapmayı beceremediklerimin başı adaletimdir! Her şeyi becerdim ama şu teraziyi bi tutmayı beceremedim!
Neden mi Çünkü iyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır!
6 Mart 2012 Salı
ÜtOpYaLaR gÜzElDir !
Şarkıyı ilk dinlediğimde tadını damağımda hissedemeden bitmişti... Şimdi baktım da 1.26 dk lık bişiymiş bu..Ama saatlerce süren bir film izlemiş, sayfalar dolusu okumuş, gözlerim kör olana kadar ağlamış gibi hissediyordum... İşin garip tarafı şarkının ismi konusunda bir fikrim yokken güzel bir ütopyanın içinde buluvermiştim kendimi..
Düşte demor bir aşkı yaşadın da gittin yar
Bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi
Bir gün gelecek elbet, ütopyalar güzeldir
Onu bana verseler, vermeseler ne yazar
Ben bir kadın sevdim ki, evim artık gül kokar
Bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi
Bir gün gelecek elbet, ütopyalar güzeldir
Bir gün gelecek elbet, ütopyalar güzeldir
Onu bana verseler, vermeseler ne yazar
Ben bir kadın sevdim ki, evim artık gül kokar
Bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi
Bir gün gelecek elbet, ütopyalar güzeldir
3 Mart 2012 Cumartesi
YAŞAMAK İÇİN ÇALANLARDAN MISINIZ? ÇALMAK İÇİN YAŞAYANLARDAN MISINIZ?
Şimdi farkettim de canını yediğimin türkçesi ne acaip bişi ne anlamlar çıkar dimi bu başlıktan.
Efendim çalmak fiili bu başlıkta izinsiz bir nesneyi almaktan (!) ziyade bir nesneyi öttürmek bilemedin dürtmek vay efenim aletin telinden ses çıkartmak anlamında...
Sokak müziği konusunda bir misyon yüklenmek gibi bi niyetim yokken yine yine yeni bir grup tanıtımı içindeyim Grubumuzun adı Siya Siyabend ! Kendileriyle ilk defa 2004 senesinde meğersem tanışmışım da haberim yokmuş.. İzleyenler belki hatırlar Fatih Akın ın İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek (Crossing the Bridge: The Sound of Istanbul) belgeselinden evimize konuklardı..
Sabah akşam karnı tok sırtı pek pek çok gitarist (!) adayımız televizyon programlarında varken adamların sokakta olması ve bunu bilerek isteyerek yapmaları ve belkide çoğu zaman karnı tok sırtı pek olmamaları... Yaşamak için çalmak eminim çalmak için yaşayanlardan daha zor ve bir o kadar keyflidir... Sonuçta kendinle hesaplaşmaların varsa keyfi nerdedir ki tükenen zamanlarının değil mi ?
1 Mart 2012 Perşembe
Walk off the Earth!
Büyük Ev Ablukada !
Hangi puşt bizi üzen diyen Olmadı Kaçarız albümüyle şu gün itibariyle evime giren Büyük Ev Ablukada grubunu sanırım bir süre dinleyeceğim .. En azından bıkana kadar..Albüme geç kaldığımı küçük bir araştırma sonrasında fark ettim.. Yalan Dünya dizisi Orçun tiplemesi ile keyf aldığım bi adamın müzik yaptığını öğrenmek küçük çapta bir şok yaşatmadı değil ama... Şöyle az çok Pedogojiden anlıyorsam Orçun tiplemesinin esin kaynağının 5 yaş çocuk kitlesi olduğunu iddia ediyorum... Sanki aksi söylenmiş gibi . İddia neden ediyosam? Ömrüm bişeyleri birilerine kanıtlamakla geçti. Ömrümün diğer kalanı da bişeyleri kendime kanıtlamakla geçicek galiba birileri yüzünden (kocama laf soktum burda evet tam da burda(!) )
Ben yada O ?
Blog açma sevdam bugünden itibaren harfe kelimeye bürünmüş halde...Doğum tarihi blogun 1 mart ... Nevşehir gibi bir memlekette birileri okulları tatil yaptı ve bu güne vesile oldu...Usturuplu adaplı hallerimiz mecburiyetten... Küçükken roman yazacaktım.. Zavallı babam eminim çok ümitliydi şimdi blog yazarlığı projemde ne var ne yok yüzüstüne çıkaracağım.. Tek temennim bebelerimin burayı keşfetmemesi... Bir daha toparlayamam mazallah... Ne zaman bu kadar cesur oldum ben? Hobaa bunuda yazmış olamam ki,
ben miyim o ? Yakın zamandaki hedefler bu soruların cevaplarında..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)